вiя gє¢є яüуαиα giяєяiм

.

30 Haziran 2009 Salı

AŞK SENİ BULABİLİRDE ,MESAFE KOYABİLİRDE..


kısa bir hikaye yazmak istiyorum... bakalım ne kadar kısa olabilecek:)))

leyla oturduğu daireye yakın bir kafede hergün aynı yolu adımlayarak gidip geliyordu...bu ona sıkıcı gelsede şimdilik başka bir iş bulamamıştı..ertesi gün yılbaşıydı ve tek arkadaşları oturduğu apt. daki komşularıydı..cumartesi gün sabahtan yarım gün izinli olurdu bu yarım günde sinemaya gelen yeni macera filmine gitmeyi kafasına koydu nasılsa yapacak bişey yoktu.anneside yılbaşı için gelemiyeceğini söylemişti.alışveriş merkezindeki sinemaya hiç kalabalık değildi neden olsunki herkes yılbaşı telaşındaydı.biletini alıp oturdu sinema yavaş yavaş doluyordu.sonra yanına oturduğu apt.tanıdığı bir komşusu gelip yanındaki koltuğa oturunca onunla tanışmadığı için merhaba diyemedi bu canını sıktı ....içinden aldırmıyorum diyordu...film başladıktan sonra yanında oturan adamı unutmuştu.. film bittiğinde ikiside aynı anda kalkıp dışarı çıktılar...leyla iş yerine doğru yürürken adama bakmamaya çalışıyor ama bir yandanda onu takip ettiğini düşünüyordu.dükkana yaklaştığında arka kapıyı kullanarak içeri girdi hızla üzerini değiştirip müşteri bölümüne geçtiğinde sinemada yanında oturan adamın cam kenarındaki masada oturduğunu gördü..birz canı sıkılsada o müşteriydi.onun yanına gittiğinde adam donuk gözlerle ona bakarak bir kahve dedi..aslında diğer müşterilerden farkı yoktu leyla ona kahvesini verip işi ile meşgul olmaya başladı müşteriler birden bastırınca kafası da dağılmış bişey düşünemez olmuştu...ufak bir kafe olmasına rağmen müşterileri çoktu... işini yaparken onu unutmuştu birdem masasının boş olduğunu gördü kahve parasını masaya bırakmıştı ama oldukça çok miktardı bu bahşiş olarak bile alınamıyacam bir miktardı.paranın içinden kahve parasını keserek kalanını iade etmeyi kafasına koydu bu ne terbieysizlikti burası lüks bir restoran değildi ve bu bahşiş sınırları dışında bir paraydı...
leyla akşamın nasıl olduğunu anlayamadı patronu tamamdır kapatıyoruz dediğinde saat 8 olmuştu..hızla üzerini değiştirip evine doğru yürümeye başladı.apt.görevlisi ile karşılaştığında bu akşam apt.sakinlerinin yakındaki bir restoranda yılbaşı kutlaması düzenlediklerini ve tüm komşularında orada olacağını kendisinide davetli olduğunu öğrendi...gitmek istemiyordu herkesi tanıyor seviyordu onlarda onu kızları gibi kabul etmişlerdi ama yalnız kalamk istedi...evine tam girecekken cebindeki parayı şımarık komşusuna vermek için onun kapısına yönlendi ama zili uzun uzuzn çalmasına rağmen adam evde yoktu.kendi evine girdi üzerini değiştirip eşofmanlarını giyip tv'yi açtı yılbaşı haberleri vardı biraz baktı kapadı...kendine sandiviç yapacakken kapısı çaldı. komşusu olan hanım hadi daha hazır değilmisin diye sabırsızca onu davet ediyordu...leyla bahane bulamadı o an tamam gelicem dedi ,sonra bu cevabı nasıl verdiğine kendi bile inanamadı.komşularını çok seviyordu çoğu emekli ve tek yaşayan bayanlar ve yaşlı karı koca insnlardı...tekrar giyinip restorana gittiğinde bir saat kalır dönerim pazarlığını onlarla nasıl ypacağını düşünüyordu...masaları kalabalıktı herkes ordaydı tek tek birbirlerini tebrik edip selamlaşma faslından sonra yerine oturdu.epey sohbet ettikten sonra yanına karşı komşusu olan adamın gelip oturması onu oldukça çok şaşırttı..adam o günün aksine sıcak bir gülümseyişle tüm masaya merhaba dedi ve güzel bir sohbete başladı leyla biel ne olduğunu anlıyamadı.yemeklerini yerken adamın isminin deniz olduğunu duydu ne ayıp daha önce bilmiyordum dedi kendi kendine...yemekler bittiğinde leyla kalkmak istedi kimse onu bırakmak istmediğinde ısrarlara dayanamadı ve işin en tuhaf yanı ise deniz hadi leyla gel senle daha yılbasında dans etmedik demesi oldu...elinden tutup piste götürmesine bile itiraz edemeden adamın kollarında buldu kendini...zevkini çıkart leyla diyordu içindeki ses z sonra evine gideceksin ...adam sanki bu içinden geçenleri duymuş gibi neden avine gitmek istiyordun seni bekleyen bir sevgilinmi var diye sordu..layla hayır manasınba başını sallayınca onu saran kolun kendine çektiğini hissetti.tuhaf bir şekilde etkilenmişti...sonra deniz masadaki tüm bayanları nazikçe dansa kadırarak onları hepsi ile ilgilendi..gece yarısı olmak üzereydi deniz leylanın elini tutarak hadi bir dans daha edip kaçalım dediğini zor duydu ...dans ederkende adam sıkıldıysan seni evine bırakayım istermiisn. diyordu.hafif çakırkeyif olmuştu leyla içkiden oluğunu düşünüyordu.sonra herkesten izin isteyip kalktılar kısa yolu yürüyerek apt. geldiler .ikiside ayrılmak istemiyor gibiydi leyla denizi dairesine davet ederek bir kahve içelimmi ne dersin diyordu.deniz başı ile onaylayıp içeri girdi evinin manzarası çok güzeldi ama yılbaşı olmasından dolayı havaifişek gösteriside yapılıyor dışarsı tam bir cümbüştü..kahvelerini içerken deniz ona bakarak sen güzel bir hanımsın neden yalnız yaşıyorsun dedi..bu leylayı şaşırtan bir soruydu...

ESKİ RESİMLER


elimde sararmış resimler hepsinde bir anı var ,hepsinde bir ayrılık var ....kolay değil ki unutmak..kötü geliyor unutayım demek fikri....


PENIA

29 Haziran 2009 Pazartesi

MICHAEL JACKSON ÖLDÜ


allah rahmet eylesin ...tamam da hala nasıl öldüğünü tartışıyorlar yani bu öleni geri getirecekmi?


hayır...
herkesin bir yaşam zamanı var ...nasılsa herkes birgün gidecek..
kalan yok...


dedim ama bizim sülale çok yaşıyor bu konuda tüm yaşlılarımız idaalı...


babaannem 93 yaşında vefat etti..allah rahmet eylesin iyi yaşadı ve son
gününe kadar da sağlıklıymış...


anneannem desem oda 23 nisan 1920 doğumlu...düşünün kaç tane başbakan gördü ...
tüm çocuk bayramlarını ayrı bir çoşkuyla kutladı.:)))


bütün yaşlılar der ya allah sıralı ölüm versin diye...şimdi jackson ın da sırası gelmiş demekki...


toprağı bol olsun ..arkasından güzel anılıyor ve hatırlanıyor sanırım önemli olanda bu...



PENIA


TEMEL FIKRASI


İLK OKUDUGUMDA FİLM GİBİ GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİRDİM..



Temel Londra'da otelin birinin odasında kara kara düşünüyor.
"Yahu" diyor "Ben aşağıda içki isterken Karadenizli olduğum anlaşılır mı acaba?"
Geçiyor aynanın karşısına ve prova yapıyor.
"Bana bir fiski…
Yok böyle anlarlar.
Bana bir raki. Yok yok..." diyor
"Böyle de anlarlar." En sonunda buluyor ve
"Bana bir bira… Tamam" diyor
"Böyle iyi. Anlamazlar."
Ve aşağıya iniyor bara dirseklerini dayıyor ve sesleniyor:
"Barmen bana bir bira." Barmen Temeli biraz süzdükten sonra soruyor:
"Birader sen Karadenizli misin?"
Temel:"Uuuy, nasıl anladın?" diyor hayretle.
"Çünkü burası resepsiyon, bar karşıda."


:)))))))))))))))))))))


temel fıkralarında hep ince nükteyi sevmişimdir ..

aslında burayı okuyan arkadaşlarımdan da kendi fıkraları yazmalarını bekliyorum...

PENIA...

TEST YAPTIM..


her zamanki gibi bugünde msn de test yap kısmına baktım...çok ilgimi çekenleri ise defalarca yapma gibi takıntımda olur ...amaç eğlenmek ..:)))


bugünkü test "nasıl bir ihtiyar olurdunuz" konuluydu..yaptımda verdiğim cevaplara gülmektende kendimi alamadım...


sonuç ise beni şaşırtmadı...


Kaçık
Sizin torunlar çok eğlenecekler söyleyelim şimdiden.

Çocuklarınıza karşı onlarla işbirliği yapacaksınız.


En yakın arkadaşları, dostları olacaksınız.

İhtiyarladığınızı anladığınız ilk günlerde çocukluk günlerinize dönmeye başlayacaksınız.


Bu sizin temel direniş stratejiniz olacak zamana karşı.

Torunlarınızla işbirliği yapıp, bir zamanlar disiplininiz altında kök söktürülmüş çocuklarınızı şaşırtacaksınız.


Ama üzülmeyecekler sizin kaçıklıklarınız karşısında, aksine yaşam enerjiniz onları da besleyecek. Uzun ve sağlıklı bir ihtiyarlık dönemini gönlünüzce yaşayacaksınız…


nasıl ama çok eğlenceli :)) bu testleri hep enteresan bulmuşumdur...


aslında içimde hep bir sorgu olur acaba ilerde nasıl bir nene olurum diye...


şimdi içim rahatladı sonum iyi olacak...



sevgiler..


PENIA

28 Haziran 2009 Pazar

hem uzak hem yakınsın...nasıl bir mesafe bu....


çözemedim sanırım gene çıkmazlara giriyorum...

senin en sevmediğin bu olmalı ....


tamam...


çözmeye çalışmıyorum söz...hadi bakalım sana bir süpriz yapacağım....


ben bugün pembe düşlerde dolaştım durdum....arasıra da olsa gene aslıma dönüp geri geliyorumda....


ama çok sürmüyordu...


aklıma bin türlü muziplik geldi geçti...

........


PENIA

GEÇ KALMADAN....


herkes bu kelimeye takılmış sanki..."geç kalmadan"...iyide bu zamanın sınırını kim koyacak ?

ne kadar geç ne kadar erken kim suçu üzerine alacak...

satırlarım uçup gitmeden aklıma gelenleri yazayım dedim...



ben sevmek istiyorum...hemde böyle kitaplarda yazılanlar gibi ...gerçek olmalı bu sevdam efsane gibi hissettirmeli...


zaman geçiyor bende de yüz bulamıyor ki..belki yardımcı olacak ama fırsat vermiyorum ...


sebepsiz meçhule gidebilmek mesela bu yapamıyacağı bişey denemek istiyorum aslında....


korkmayın daha o cesaret içimde yok ...:)





senden uzak sürgünlerde gibiyim biliyormusun...



hasret olduğum/olduğun herşeyi paylaşıyoruz...


yabancı bir değilsin bana....


ama sen nerdesin ?



PENIA

MERHABA ,


yazmaya bir yerden başlamam gerekiyorda nerden başlasam bilemiyorum...

aklıma mahallemizde olan bir olay geldi...ben saatlerce hatta günlerce gülmüştüm...

arka binalarda yaşayan bir apt. görevlisi oğlu ile marketten alışverişe gelmişlerdi...

çocuk ufak tefek ve zayıftı ilk dikkatimi çekense gözleri kapanıyor ve ayakta uyuyacak gibi oluşuydu...bu çocuğun nesi var dediğimda aldığım cevapsa beni şoka sokmuştu...

babası: abla bu tüm gece nezarette kaldı uyumamış ondan böyle uyur gibi ....

bense soru bile soramadım ....ilk şaşkınlığım geçtikten sonra nasıl karakola düştü bu çocuk demek oldu...

anlattı: şimdi ben kahveye maç izlemeye gitmiştim ,çocuğu orda kaybettim heryere baktım aradım bulamadım...tüm çevreyi aradık ,sonra yakınlarımı aradım onlarda geldiler bulamıyorduk...
gece yarısı eve döndük...karakola da haber verdik ....
sabah 5' de polisler burda bir çocuk var gel bir bak dediler ,
gittim bizimkiymiş ...işte aldım geldim ..orda hiç uyumamış sürekli bişeyler yedirmişler...
zavallı çocuk dedim içimden bizler çocuklarımızın elinibir an bile bırakmadan dolaşırız..bu 2 yaşında nezarete düştü....

gülermisiniz ,ağlarmısınız...


PENIA...