вiя gє¢є яüуαиα giяєяiм

.

28 Şubat 2011 Pazartesi

yoruldum

çekip gitmek istiyorum uzaklara. çok uzaklara hemde sessiz sakin bir sahil kasabasına.denizi izlemek istiyorum azgın dalgaları beyaz köpükleri soluk ufku batan güneşi karanlık gecelerde rüzgarın sesini...
bu hayalimi gerçekleştirdim....
sonra bir gün aniden çalan kapının ardındaki yabancının kim ne olduğu fark etmez oda uzaklardaki bir yabancı nasılsa...oda sessizlikleri arıyor.belkide hiç bulamıyor.bense elimde bitki çayım hiçbir şey umurumda değil artık. nefes alabiliyorum ve yaşamak için de zorla bir şeyler yapıyorum.balık tutuyorum ama asla oltanın ucundan balığı kurtaramadım ki...tutup özgür bırakıyorum....ben özgürleş mişim gibi..sonra tencerede kaynattığım tarhana çorbama dönüyorum...kaç gün aynı çorbayı yaptığımı bilmeden...yabancı da bir kase içiyor belli aç.
hiç konuşmadan süren sessizliği bozan tek şey masanın gıcırtısı.garç gurç....
böyle seslere sinir olurdum kapı gıcırtısı ,tahta gıcırtısı yada her anlamsız sese diyelim...şimdi farklı mı her şey? evet bir fark var artık anlamsız insan sesleri yok hayatımda...ne trafik ne insanlar .....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder